İyi tarafından bakılırsa düğünler eğlence, mutluluk ve aşk doludur. Kötü tarafında ise dedikodu, kabalık ve aile düşmanlıkları yatar. Tabi ki de sen kimsenin en mutlu gününde böyle şeyler yapmazsın ama farkına varmadan ağzından bir şey kaçırabilir ya da pot kırabilirsin. Bir sonraki davet edildiğin düğünde yeni evli çiftin düşmanı olmak istemiyorsan aşağıdaki cümlelerden olabildiğince uzak durmalısın.
‘Gelinlik üzerinde harika durmuş, ama ben giymezdim.’ Bunun anlamının ‘gelinliğinden nefret ettim’ olduğunu herkes biliyor.
‘Servis biraz yavaş/sıkıcı/ciddi.’ Pardon ama, daha önce hiçbir düğüne katılmadın mı?
‘Neden daha fazla bekar erkek/kadın çağırmadın?’ Kelle başı fiyatı bilmem kaç lira olduğu için senin ya da diğer davetlilerin ilişki durumu açıkçası bir faktör olamaz.
‘Masamı değiştirebilir miyim?’ Oturma planının ayarlanması içinde çok fazla kavga barındırmış çok uzun bir zamanı kapsar. Eğer masanı değiştirmek istersen kimseye söylemeden değiştir. İnsanlar senin farkına varmayacak kadar yoğunlar.
‘DJ’iniz çok kötü.’ Eminim ki DJ istek parça alabilir.
‘Yemekleri beğenmedim.’ Şahane! Zaten gelin ve damat menüyü organize etmek için bir ton para harcamamışlardı.
‘Siz pek içmiyorsunuz sanırım?!’ İçkilerin ne kadar pahalı olduğunu biliyor musun?
‘Yüzüğü görebilir miyim? Aaaa oldukça sade bir şey istemişsiniz.’ (Buna yazacak yorumumuz yok!)
‘Bunca zamandan sonra neden düğün yapmaya karar verdiniz?’ Biz en azından hayatımızda ilerliyoruz. Git ve bir bardak şampanya ile sen kendi hayatında ne yaptığını düşün.
‘Neden burayı seçtiniz?’ Hmm! Tarihleri müsaitti, beğendik ve fiyat olarak uygundu. Başka?
‘Neden …….’yi davet etmedin?’ Bu soruya verilecek hiçbir yanıt seni mutlu etmeyecek. O yüzden sadece gelemediklerini düşün.
‘Neden hoşgeldin kokteyli/tatlı büfesi/viski servisi… yok?’ Çünkü evimizin kredisini/kirasını ödemek zorundayız.
FRAPANY 