Herkes süper verimli olamayabilir, ama hepimiz daha verimli olabilmek için çalışıyoruz. Masanı temizlemekten Wi-Fi’yı kesmeye kadar birçok şey denemiş ve yine de saatlerce klavye başında durup boş ekrana bakmaya devam etmiş olabilirsin. Daha verimli çalışmanın sırrı aslında daha uzun ara vermekten geçiyor. 52’ye 17 kuralını hiç duydun mu? Duymadıysan bile muhtemelen günlük hayatında bunu uyguluyorsun. Aslında bu zaman oranı Draugiem Group tarafından bir deney vasıtasıyla zaman izleme uygulaması olan Desk Time kullanılarak bulunmuş.
Bu kuralın temel fikri uzun molalar vermek. Her 52 dakikalık yoğun çalışmanın ardından 17 dakikalık uzun bir ara. Kabul ediyorum, özellikle 9-6 çalışanlar için bu zaman aralığı kulağa olmayacak bir şeymiş gibi geliyor. Ancak bunun arkasındaki mantık çok basit.
Gün boyunca enerjilerini geri kazanan çalışanlar kendilerini işlerine daha fazla adayarak daha fazla odaklanırlar. Çalışma masasında 5 dakika kahve içip Facebook’a bakmaktansa, ofis ortamının tamamen dışında 17 dakikalık mola çalışanların verimini arttırır.
Masandan bu kadar çok sıklıkla ayrılamıyorsan eğer ‘pomodoro’ ismi verilen metodu kullanabilirsin. Bu metot her 25 dakikada 5 dakikalık mola ve her 4 aralıkta bir 15 dakikalık mola şeklinde yapılır.
5 dakikalık ya da 17 dakikalık aralarda beynine mola vermek için birkaç fikir;
Sevdiklerinin sesini duymak seni iyi hissettirir. Aileni ya da arkadaşlarını arayabilirsin.
Her zaman gitmek istediğin restoran için ya da bir sonraki seyahatin için plan yapabilirsin.
Çantanı ya da cüzdanını temizlemek mola zamanını da verimli kullanmanı sağlar.
Uzun zamandır bilgisayarında ya da akıllı telefonunda olan ve sürekli ertelediğin güncelleme varsa onları yapabilirsin.
Resim çizmek, şiir yazmak gibi sanatsal hobiler ile kendini rahatlatabilirsin.
Çok güzel şeyler başaracaksın ❤ FRAPANY
FRAPANY 