Kendisine ‘şişman’ diyen arkadaşımıza aslında ne demeliyiz?

Hepimizin yaşadığı bir örnek…

Arkadaşımızla yemekteyiz ya da birlikte kahveye çıkmışız ve arkadaşımız bir anda kendi vücudu hakkında konuşmaya başlıyor. Çok sevdiğimiz arkadaşımız karşımızda kendisini aşağılıyor. Tabiki de kalbimiz kırılıyor, çünkü onu çok seviyoruz ve kendisine şişman demesini, aşağılamasını istemiyoruz.

Peki ilk yaptığımız şey ne olur? ‘Hayır canım, harika gözüküyorsun, hiç şişman değilsin.’ İyi bir arkadaşın tam olarak söylediği şey budur.

Ama bir arkadaşına kendisinin iyi gözüktüğünü söylemenin onu kilo vermeye teşvik etmekten çok uzak olduğunu biliyor musun? Kadın olarak, kendimize ait kişisel görüşlerimiz neredeyse tamamen dış etkilerden kaynaklanmaktadır. Çoğu zaman bizim dışımızdaki insanların düşüncelerini kendi düşüncelerimizden daha çok dinliyoruz.

Konu dış görünüşe ve vücuda gelince kadınlar yakın arkadaş ya da aile bireylerinin söylediklerinden daha çok dış dünyaya önem veriyorlar. Çünkü vücudundan mutlu olmayan bir kadın kafasını nereye çevirse süper zayıf ve güzel gözüken mankenleri görüyor, sürekli zayıf olmak gerektiği hakkında bir şeyler okuyor, işitiyor. Bu konu artık o denli hayatımız içerisinde ki, istesek bile kendimizi geri çekmek, yok saymak, görmemezlikten gelmek imkansız gibi.

Bir dahaki sefere arkadaşın sana kendi vücudu için şişman olduğunu söylerse, yapman gereken ilk şey ona bu şekilde mutlu olup olmadığını sormak olsun. Biz sağlıklı olduğu sürece herkesin vücudu hangi beden olursa olsun eşsiz ve şahane olduğunu düşünüyoruz. Ama herkes bu şekilde düşünmüyor, keşke düşünseler… Eğer mutlu değilse, onu kilo vermek ve daha sağlıklı olmak için motive etmelisin. Her gün birbirinize haber vererek beraber sağlıklı beslenmek, aynı spor salonuna yazılmak ve beraber çalışmak, birbirinize motive edici fotoğraflar, yazılar göndermek, beraber bir amaç belirlemek ve bunun için çalışmak…

Her zaman arkadaşına destek ol ❤ FRAPANY

Kilo vermek ve verilen kiloyu korumak için doğru porsiyon! 14 sağlıklı tüyo

İnsanların yemesi gereken porsiyon ölçüsünün kendi avuç içleri kadar olduğunu biliyor muydun? Bunun nedeni de insanların ellerinin kendi vücutlarıyla orantılı olmasıdır. Kilo vermek ve sağlıklı yaşamak için egzersiz ve beslenme birlikte olmalıdır. Ancak beslenmenin daha büyük bir rolü olduğunu da bilmiyor değiliz. Burada da porsiyonlarımızı bilmek ve bunları kontrol etmek ortaya çıkıyor. Porsiyon kontrolünü nasıl yapacaksın?

İlgini çekebilir…
Kilo verme konusunda genetiklerden daha önemli olan 4 faktör

Ara öğünleri asla atlama.

Küçük bir tabak yaklaşık 1 porsiyon yemek ile dolar. Yemeklerini küçük bir tabakta yersen hem gözün doyar tatmin olursun hem de ihtiyacın olan 1 porsiyonu yersin, daha fazlasını değil.

Yemeklerin iyice çiğnenerek yenmesi sindirimi kolaylaştırır. Bu şekilde yerken yeme süreni uzatarak aslında doymuş olduğunu hissedersin.

Ana ve ara öğünlerini her gün aynı saatte yemeye özen göster.

Meyvelerde porsiyon hesabı oldukça kafa karıştırıcıdır. Her meyvenin en küçük boyu 1 porsiyondur ya da 100 gramdır. Bir mandalina, küçük boy elma 1 porsiyondur. Aynı şekilde büyük bir muz 2 porsiyondur.

Restoranlarda yemek yediğinde porsiyonlara fazladan dikkat etmelisin. Yemeklerin büyük tabaklarda sunulması, ana yemek yanında gelen garnitürler, salatalarda gelen soslar vs. kafa karıştırıcı olabilir.

Pişirilmiş ve kalan yemekler vitamin ve mineral kaybına uğrar. Aynı şekilde bu kalan yemekleri bitirmek zorunda hissetmekte genel olarak yapılan hatadır. Bu yüzden yemeklerini daha az porsiyonlar şeklinde pişirmelisin.

Duygusal ve sıkıntıdan oluşan açlığı gerçek açlık ile karıştırma. Mesela yemek yedikten bir saat sonra bir şeyler yemek senin acıktığından kaynaklanmaz. Bu gibi durumlarda bir bardak su içebilirsin.

Yemek tenceresini veya servis tabağını yemek yenilen masada tutmak da genel olarak yapılan hatalar arasındadır. Yemeği mutfakta bir porsiyon olacak şekilde tabağa koymak ve yemek masasına getirmek ikinci tabağı almanı engeller.

Yemek öncesinde su içmek, ihtiyacın olan 1 porsiyon yemek ile doymana yardımcı olur. Yemek sonrasında içmek ise, kendini daha doymuş hissetmeni sağlar.

Telefon uygulamaları ya da kalem kağıt olsun, gün içerisinde yediğin her şeyi not almalısın. Bu şekilde fark etmeden atıştırdığın çok şey olduğunu görecek ve daha dikkatli olacaksın.

İlgini çekebilir…
Zayıflamanı sabote eden atıştırma alışkanlıkları

Yediklerini say ve doğru porsiyonun ne olduğunu bul. Mesela 1 avuç fındık değil, 6 adet fındık 1 porsiyona eşittir.

Paketlenmiş ürünler alırken etiketin üzerindeki gramlara yağ ve kalori miktarlarına dikkat etmelisin. Hatta bu etiketleri en büyük caydırıcın olarak kullanabilirsin. Cips, çikolata gibi ürünlerin paketine baktığında bunları satın almaktan ve yemekten vazgeçersin.

Çok sevdiğin yemekleri ikiye bölerek duygusal olarak kendini tatmin etmeyi denemelisin. Mesela 1 porsiyon dondurma 2 toptur. Bunu ikiye bölüp iki gün boyunca yemek bir seferde hepsini yemekten daha mutlu eder.

Porsiyon kontrolünü es geçme ❤ FRAPANY

Özel bir olay için nasıl kilo vermelisin?

Frapany’de biz ‘diyet’ kelimesinden pek hoşlanmıyoruz. Onun yerine sağlıklı ve dengeli beslenme yi kullanmayı tercih ediyoruz. Olay sadece neyi seçmen ve bırakman gerektiğini bilmekten ibaret. Sağlıklı ve gerçek yiyecekler tercih ederek olabildiğince en doğal şekilde beslenebilir ve haftada 1-2 kiloyu sağlıklı bir şekilde verebilirsin. Ama tabi bunun gerçekçi kısmı da var. Bazen kısa bir zaman içinde haftada 1-2 kilodan fazla vermen gerekebilir. Özellikle de havalar ısınıp sosyal takvimin dolmaya başladığı zamanlarda. Eğer böyle bir amacın varsa tercihlerini biraz değiştirerek şansını arttırabilirsin.

Daha az kalori al.

Kilo vermek için daha az kalori almak lazım. Genel olarak yarım kilo vermek için 3500 kalorilik bir eksik yaratmak gerekiyor. Tabiki de herkesin kalori ihtiyacı boyu, kilosu, yaşam tarzı vb gibi unsuralara göre değişiyor. Ancak egzersiz ile birlikte günlük 1500-1600 kalori alarak kilo verme şansını arttırabilirsin. Fatsecrets.com.tr gibi websiteleri sayesinde kaç kalori aldığının hesabını çok rahat bir şekilde yapabilirsin.

İlgini çekebilir…
Zayıflamanı sabote eden atıştırma alışkanlıkları

Egzersizlerini değiştir.

Sonuçları en iyi şekilde almak için egzersiz rutinin ara sıra değiştirmen gerekli. Mesela normalde yürüyüş yapıyorsan tempolu ve yavaş koşuya çevirebilirsin. Koşu yapıyorsan sprint ya da tabata gibi çalışmaları deneyebilirsin. Böyle zamanlar farklı şeyler bulmak ve denemek için idealdir. Zumba sınıfı ya da spinninge bir şans vermelisin belki de.

Daha fazla su iç.

Günde en az 8 bardak su içmemiz gerekli. Bazı insanlar su içtikleri zaman şiştiklerini ve kilo aldıklarınıı düşünürler. Ama aslında bunun tam tersi olur. Su sistemin temizlenmesini sağlar ve sindirime yardımcı olur. Aynı zamanda cildin de daha sağlıklı olmasını sağlar.

Sodyumdan uzak dur.

Çok fazla tuz tüketimi vücudun su tutmasına neden olur. Eğer kısa bir süre içinde olabildiğince iyi gözükmek istiyorsan gıdaların etiketlerine dikkat ederek sodyum değeri yüksek olanlardan uzak durmalısın. En çok işlenmiş yemeklerde bulunan sodyum aynı zamanda diyabet, yüksek kan basıncı ve böbreklerde kronik hastalıklara da neden olur.

Kendini motive et.

Bunun için illa boy boy resimlerini Instagram’da paylaşmak zorunda değilsin. Arada bir kendine sağlıklı olmanın ve kilo vermenin önemini hatırlatarak hedefine daha kısa sürede ulaşmaya çalışabilirsin. Her zaman sağlıklı yaşam tarzını savunuyoruz. Ancak 2-3 hafta sonunda sonuçları gördüğün zaman bunun kalıcı olacağını da umuyoruz.

İlgini çekebilir…
Kilo verme motivasyonunu nasıl bulabilirsin?

Bronzlaştırıcı krem kullan.

Pek egzersiz ya da diyetle alakası olmasa da deyinmeden geçmek istemedik. Özel olayından önce bronzlaştıcı losyon kullanarak cildine sağlıklı yaz parlaklığı ekleyebilirsin.

Şimdiden iyi eğlenceler ❤ FRAPANY

Kilo verme konusunda genetiklerden daha önemli olan 4 faktör

Bedenimizi biraz genetiklerimizin belirlediğini biliyoruz. Vücudumuzun bir yerine bakıp direk suçu ebeveynlerimize atabiliriz. Ancak bilmemiz gereken önemli bir şey var ki genetikler bunun tek sorumlusu değil. ‘Şişman olmak benim genlerimde var, aileme baksanıza’ diyerek bu konuyu direk genlere atan ve sıyrılmaya çalışan çok kişi var.

Genetikler nasıl gözüktüğümüzün üçte birini belirlerler. Yani bizler birey olarak kilomuz ve bedenimizin üzerinde yüzde 50’den fazla kontrol sahibiyiz. Burada genetiklerden daha önemli olan 4 faktör devreye giriyor. Çünkü bildiğimiz gibi yaşam tarzı çok büyük bir rol oynuyor.

Kimlerle takıldığın

Hiç ‘en çok beraber zaman geçirdiğin 5 kişinin karışımısındır’ diye bir şey duydun mu? Hayatındaki diğer insanlar senin düşündüğünden daha büyük etki yaratabilir. Eğer etrafında kötü yemek tercihleri yapan ya da egzersize önem vermeyen insanlar varsa, senin de bu şekilde yanlış kararlar vermen kolaylaşır. Ama eğer etrafında sağlıklı ve dengeli beslenmeye çalışan, düzenli egzersiz yapan, yeşillerini ve meyvelerini yiyen kişiler varsa sende onlara ayak uydurmak için daha fazla çaba sarfedersin. Beraber zaman geçirdiğin kişileri iyi seçmen lazım. Özellikle seni sağlık açısından pozitif etkileyebilen insanlarla vakit geçirmen kilo verme konusunda olumlu sonuçlar verecektir.

Ne yediğin

Kilo verme konusunda yemeğin öneminin çoğumuz farkındayız. Ancak bunun önemini ne kadar düşünüp günlük hayatımızda uygulayabiliyoruz? Sağlıklı ve dengeli beslenmede önceden planlamak çok önemlidir. Aksi takdirde canın ne istiyorsa onu yemek çok kolay olur, böylece koca bir kutu pizza ya da hamburger menüsünü farkına varmadan mideye indirmiş olursun. Yemek için ne alacağın, ne kadar alacağın ve ne pişireceğin/ yiyeceğin konusunda ne kadar çok düşünür planlarsan o kadar çok midene giren her şeye hakim olursun.

İlgini çekebilir…
Zayıflamanı sabote eden atıştırma alışkanlıkları

Nasıl yaşadığın

Aktif misin? Egzersiz senin günlük olarak aklında olan, düşündüğün, hayatının bir parçası mı? Yoksa kafana estiği gibi arada bir çalışıp haftalarca sporsuz mu devam ediyorsun? Egzersizin en zor kısmı başlamaktır. Ancak bir kere başladığın zaman değişimin farkına vardığında sadece devam edersin ve aynı su içmek yemek yemek gibi hayatının önemli parçalarından biri olur. Egzersiz, sağlıklı olmak, güzel ve sağlıklı bir vücuda sahip olmanın bir yaşam tarzı olduğunu sakın unutma.

İlgini çekebilir…
Kilo verme motivasyonunu nasıl bulabilirsin?

Kendine ne kadar dürüst olduğun

Bazen genetikleri suçlamak ve olaydan sıyrılmak kolay olabilir. Eğer tek sorunun gerçekten de genetikler olduğunu düşünüyorsan o zaman değişmek zorunda değilsin. Nasıl gözüktüğün ya da ne kadar sağlıklı olduğun konusunda hiçbir sorumluluk almadan hayatına devam edebilirsin. Ya da sadece senin kendi yaşamında, her şeyinde ne kadar büyük bir güce sahip olabileceğini düşünür ve bu uğurda çalışabilirsin. Bedenini değiştirmek için önce beynini değiştirmen gerekir.

İlgini çekebilir…
Kilo vermeni engelleyen hatalar

Başarabilirsin! ❤ FRAPANY

Kilo verme motivasyonunu nasıl bulabilirsin?

Her şeyden önce bilmen gereken çok önemli bir şey var; sağlıklı olmak sadece tartıdaki sayıdan ibaret değildir. Senin kilonu etkileyen çok fazla faktör var ve unutma herkesin yapısı farklıdır. Ancak, kilolu olmak eğer senin günlük yaşantını etkiliyorsa o zaman kilo vermek senin için bir hedef olmalı. Eğer nasıl kilo vereceğini bilsen bile, bunun için ihtiyacın olan motivasyonu bulmak tamamen ayrı bir hikaye.

İlgini çekebilir…
Kilolu bir kadın olarak spora nasıl başlarsın
Kilo verdikten sonra neler değişir

İşte bu motivasyonu bulmana yardımcı olacak 9 farklı yol…

Neden kilo vermek istediğini bul. Belki daha enerjik olmak için, çocukların için, daha uzun yaşamak ya da o çok beğendiğin elbiseyi almak için… nedenini bul ve bunu kendine her gün hatırlat.

Spesifik hedeflerini yaz. Kaç kilo kaybetmek istiyorsun ve bunu nasıl yapacaksın? Bütün hedeflerini yaz ve bunların tek tek başarılacağını unutma.

Destek olacak kişileri bul. Eğer etrafındaki kişiler anlayışlı değilse, diyette olduğun için dışarı çok çıkmaman ya da sağlığın için zaman harcaman kendini diğer insanlardan izole edilmiş gibi hissetmene neden olabilir. Bu motivasyonunu etkiler. Sana destek verebilecek insanlar bulman çok önemli. Spor salonuna yazıl, sınıflara kayıt ol, online forumlarda yeni insanlarla tanış.

Kendini olduğun gibi kabul et. Hedeflerine odaklanman harika, ancak kendini onaylamak için kilo vermeyi beklemek çok iyi bir plan değil. Kendini sev ve bunun için zayıfladığını unutma.

Olumlu düşün. Zayıflama fiziksel olduğu kadar aynı zamanda zihinsel bir maceradır. Bu yolculuğa başlamadan önce bile her sabah seni motive eden bir mantra oluşturmalısın. Zihinsel ve duygusal açıdan kendini hazırlaman hiç istemediğin zamanlarda bile egzersiz yapmana yardımcı olur.

Ödül sistemi oluştur. İnsanoğlu pozitif teşvikler ile donanmıştır. Her başarında kendini sağlıklı bir şekilde ödüllendirmen motivasyonunu arttıracaktır (tabii ki de bu ödül bir kova dondurma yemek olmayacak).

Bahanelerini bırak. Kendini motive etmenin en iyi yolu belki de mazeretlerini geride bırakmaktır. Pazartesi başlayacağım ya da tatilden sonra başlayacağım şeklinde konuşmak hiçbir işine yaramaz.

İlerleme bekle, mükemmellik değil. Mükemmeliyetçilik ruhunu bir kenara bırakırsan hayal kırıklığı yaşamazsın. Bu hayattaki her şey için böyle! Ya hepsi ya hiçbiri şeklinde düşünüp bir dilim pasta yediğinde o günü ya da o haftayı sakın çöpe atma.

Alışkanlık haline gelen bir rutin oluştur. Motivasyonu bulmanın en kolay yolu onu kolay yapmaktır. Unutma motivasyon sayesinde başlarsın ve bunu alışkanlığa dönüştürürsen devam edersin.

Yapabilirsin ❤ FRAPANY

Kilo verememenin tembelliğinden kaynaklanan 3 nedeni

Zayıf olmakta genetikler ve hormonlar çok büyük rol oynasa da kilo vermek ve sağlıklı kiloyu kontrol altında tutmak disiplinli olmayı gerektirir. Eğer aşağıdakiler sana tanıdık geliyorsa belki de tembelliğini bir kenara bırakma zamanın geldi.

İlgini çekebilir…
Kilo verdikten sonra neler değişir

Yemeğini yeteri kadar çiğnemiyorsun, hatta bazen hiç çiğnemiyorsun. Yavaş ve uzunca çiğnemek sindirime yardımcı olurken aynı zamanda beynine midenin dolu olduğu mesajını da gönderir.

Ne kolayına geliyorsa onu yiyorsun. Sağlıklı yemek hazırlamak belki biraz zamana mal olabilir ama sonunda bu zamanın iyi bir yatırım olduğunu anlarsın.

Çok sık dışarıdan yiyorsun. Yorgunsun ve yemek yapmak istemiyorsun, bunun sonucu olarak da ya dışarı çıkıp yiyorsun ya da yemek siparişi veriyorsun.

Peki bunların üstesinden nasıl geleceksin?

Öncelikle disiplinli olmayı öğrenmelisin. Belki ilk başlarda bu alışkanlıklarından vazgeçmek kolay olmayabilir, hatta birkaç kere geri adım bile atabilirsin. Ama her şeyin zamanla olacağını unutma. Sabırlı ol ve hedefine ulaşana kadar durma.

Sağlıklı yaşa ❤ FRAPANY

Erken uyanmak kilo vermeye yardımcı olur mu?

Araştırmalara göre ‘sabah insanları’ ‘gece kuşları’na kıyasla daha sağlıklı yemek tercihleri yapıyorlarmış.

Sağlıklı yemek yemek ve kilo vermek herkes için zor bir olayken, yeni bir araştırma uyuma ve uyanma saatlerinin çok büyük fark yarattığını bulmuş.

İlgini çekebilir…
Geç saate kadar uyanık kalmanın sağlığa olan zararları

Sabah erken saatlerde uyanıp, gece normal saatlerde yatağa giden kişilerin daha dengeli ve sağlıklı yemek alışkanlıkları olduğu ortaya çıkmış.

Kişilerin biyolojik saatleri metabolizmalarını ciddi bir şekilde etkiler. Ancak bu araştırma ile yemek seçme ve yemek yeme alışkanlıklarını da etkilediği ortaya çıkmış.

Gece kuşlarının daha az protein ve daha fazla doymuş yağ asidi tükettikleri, fiziksel olarak daha az aktif oldukları ve daha düşük uyku kalitesine sahip oldukları bulunmuş.

Uykuna dikkat et ❤ FRAPANY

Kilo vermeni engelleyen hatalar

Diyetine dikkat etmene ve spor yapmana rağmen bir türlü kilo veremiyorsan bunda bir sorun var demektir. Kilo verme konusunda sıklıkla yapılan hatalar, bütün uğraşların sonuçsuz kalmasına neden olarak senin motiveni kırar. Sende diyetini bozmaya ve sporu da yavaş yavaş bırakmaya başlarsın. Eğer uzun zamandır kilo vermeye çalışıyor ancak bir sonuca ulaşamıyorsan aşağıdaki genel yapılan diyet ve spor hatalarına bir bak.

İlgini çekebilir…
Zayıflamanı sabote eden atıştırma alışkanlıkları

Nişastalı karbonhidratlar yemeye devam ediyorsun.

Zayıflamak istiyorsan atman gereken ilk adım nişastalı karbonhidratları diyetinden kesmek. Beyaz ekmek, beyaz pirinç, patates, kızartılmış ve işlenmiş yiyeceklerden uzak durman lazım.

Spor programın çok uzun süredir aynı.

Aynı egzersiz planını uzun süre takip etmek vücudunun bu rutine alışmasını sağlar. Programını arada bir değiştirmek, farklı egzersiz türleri katmak vücudunu şaşırtır ve daha fazla etki yapar.

Süper ikiliyi unutuyorsun.

Diyet ve egzersiz… Bu ikisini beraber götürmediğin sürece sağlıklı bir şekilde kilo veremezsin. Bu kadar basit!

Çok stresli bir hayatın var.

Zayıflamayı engelleyen faktörlerden bir tanesi de strestir. Çok stresli olduğun zaman vücudun kortizol ismi verilen bir hormon salgılamaya başlar ve bu hormon yağ depolama oran ve hızını arttırır.

Sürekli koşuyor, eline bir dumbbell bile almıyorsun.

Sadece kardiyo yapıp ağırlık egzersizlerini unutursan kaslarını geliştiremez ve olan kaslarını da muhafaza edemezsin. Az kasa sahip olman, metabolizmanın yavaşlaması anlamına gelir. Eğer kas oranın fazla olursa sen egzersiz yapmadığın halde bile vücudun yağ yakmaya devam eder.

Uykuyu es geçiyorsun.

Yeteri kadar uyumamak ve dinlenmemek stres seviyeni arttırır ve bu daha çok aç hissetmeni sağlar.

Biraz daha dikkat ❤ FRAPANY

Kilolu bir kadın olarak spora nasıl başlarsın?

Kilolu ya da şişmansan egzersiz yapmak biraz karmaşık olabilir. Vücudunun ağırlığı bazı hareketleri yaparken seni rahatsız eder. Hatta bazı egzersizleri yapmanın imkanı yoktur. Ekstra ağırlık senin ortalama birine göre daha sert çalışmanı sağlar ve bu nefesinin tıkanmasına, deli gibi terlemene neden olur. Bütün bunlar seni spordan uzaklaştırıp daha hareketsiz bir yaşama doğru sürükleyebilir. Peki ne yapmalısın?

İlgini çekebilir…
Kilo verdikten sonra neler değişir?

Her şeyden önce pozitif düşünce ile başlamalısın. 

Normalden fazla vücut yağına sahip olmak basit bir kozmetik sorun değildir. Bu yağ aynı zamanda iç organlarını da çevreler ve diyabet, yüksek tansiyon, kalp rahatsızlığı gibi hastalıkların riskini arttırır. Ama büyük ihtimalle sen bunları zaten biliyorsundur. Bu konu için başka bir öğüte değil, pozitif düşünmeye ve motivasyona ihtiyacın var.

mynameisjessamyn @ instagram

En kritik nokta başlamaktır…

Spor programını ajandana yaz ve hatırlatma kur. Antrenman yapmak artık senin gününün bir parçası; isteğe bağlı ilave edebileceğin ya da iptal edebileceğin bir şey değil.

Önceden planını yap. Mesela bugün 20 dakika yürüyeceğim ya da 10 dakika bisiklet çevireceğim. Ne kadar küçük başlarsan o kadar iyi.

Güvendiğin bir kişi ile bu planlarını paylaş. Hatta onların da sana katılmak isteyip istemediklerini sor. Daha fazla destek daha büyük motivasyon getirir.

Alışveriş yap. Spor yaparken giydiğin ayakkabının önemini asla küçümseme. İçinde rahat şekilde hareket edeceğin kıyafetlerinin olması çok önemli. İlla başarılı olmak için dapdar tayt giymene gerek yok.

Yavaş başla. Küçük adımlarla, vücudunu ve zihnini çok yormadan başlamalısın. Zaman içerisinde asla yapamam dediğin egzersizleri yapmaya başlayacaksın ve kendine şaşıracaksın.

Yapabilirsin, sen mükemmelsin ❤ FRAPANY

Kilo verdikten sonra neler değişir?

Kilo verdikten sonra hayatında ve vücudunda çok büyük değişiklikler fark edersin. Tartıdaki sayılardan daha fazlası değişmiştir. Nasıl göründüğün ve nasıl hissettiğinle beraber diğer insanların sana davranışlarında da değişiklikler olur.

Hormonsal değişiklikler 

Vücuttaki yağ hücreleri östrojen salgısının miktarını kontrol eder (arttırır) ve bu hormonlarda büyük düzensizliğe neden olur. Yüksek östrojen seviyesi testosteron seviyesinin azalmasına neden olarak kas kütlesini düşürür ve sürekli yorgun hissetmeni sağlar. Kilo verirken yağ da verildiği için bu semptomlar azalır ve hormonlar normal seviyelerine geri dönerler.

Az toksin 

Her gün yediğin yemeklerden, soluduğun havadan yüzlerce toksine maruz kalırsın. Yağ hücreleri bu toksinleri depolayarak vücuttan atılmasına engel olur. Aynı zamanda bu toksinler vücut kokusu, yorgunluk, ciltte kırışıklık gibi pek çok rahatsızlığa sebep olur. Yağ hücrelerin azaldıkça vücudundaki toksinler de otomatik olarak azalır.

Mutluluk 

Sağlıklı ve dengeli beslendiğinde, düzenli spor yaptığında ve aktif bir hayat tarzın olduğunda beynindeki nörotransmitterler daha iyi çalışır. Bu da senin modunu arttırarak stres seviyeni düşürür.

Gelişmiş bağışıklık sistemi 

Yağ hücrelerinin içinde bağışıklık sistemindeki hücreleri çeken reseptörler bulunur. Vücut ağırlığı (yağ hücreleri) fazla olduğu zaman, bağışıklık sistemi sanki bir hastalık ile savaşıyormuş gibi tepki verir. Bu şekilde devam etmesi belli bir süre sonra zararlı hale gelir.

Hareketlilik 

Belki de en önemli değişikliklerden biri yorgun hissetmeden daha fazla hareket edebiliyor olmandır. Nefes nefese kalmadan merdivenleri çıkabilir, daha hızlı olabilir ve daha rahat bir şekilde yaşayabilirsin.

 Sağlıklı yaşa ❤ FRAPANY