Güne harika bir şekilde başladın. Saçın on numara, makyajın kusursuz ve birisi senin için asansörü tuttu. Şahane değil mi? Sonrasında sosyal medyaya göz attın ve gördün ki senin lise arkadaşın çok yakışıklı bir adamla nişanlanmış. Bir anda saçın, makyajın ve asansör önemsiz bir detay haline geldi. Sosyal medyaya bakmayı bıraksan bile o mükemmel çiftin birbirinden güzel, sevgi dolu fotoğrafları senin beyninden silinmez. Hemen ardından kendi hayatını o fotoğraflarla kıyaslamaya başlarsın. Ve şimdi 10 numara başlayan günün 3’e düşmüş olur.
Hepimiz bunu yaşadık…
Sosyal medyanın gerçek hayat olmadığını hatırla!
Her ne kadar sosyal medyayı hayatlarımızın bir yansıması olarak görsek de aslında bundan çok uzakta. Çünkü sosyal medyaya koyduğumuz her şeyi dikkatli bir şekilde seçiyoruz. Facebook’ta en güzel çıktığımız fotoğrafları paylaşıyoruz, instagram filtreleri kullanarak kendimizi daha güzel göstermeye çalışıyoruz, twitter’da akıllı şeyler yazarak dikkat çekmeye çalışıyoruz.
Unutma ki, herkes hayatını olabildiğince en iyi şekilde yansıtmaya çalışıyor ve bu yüzden de sosyal medya aslında gerçek hayatları pek yansıtmıyor.
Kısır döngünü boz!
Eğer sen arkadaşlarının postlarına, fotoğraflarına kıskançlık, üzüntü ya da kızgınlıkla bakıyorsan büyük ihtimalle onlar da seninkilere aynı duygularla bakıyorlardır. Bu kısır döngünü kırmanın zamanı gelmedi mi? Sosyal medyada yaptığın paylaşımlarda ve fotoğraflarda daha gerçekçi ol. Hayatını biraz daha normal ve olduğu gibi yansıtmaya, gerçek seni göstermeye çalış.
Gerçek arkadaşlarınla iletişime geç.
Doğru, sosyal medya aile ve arkadaşlarla iletişimi koparmamak için harka bir çözüm olabilir. Ama hiçbir şey karşılıklı oturup bir fincan kahve ya da bir kadeh şarap ile yapılan muhabbetle ve paylaşılanlarla ölçülmez.
Fişini çek.
FRAPANY 